Gelin bugün biraz bundan konuşalım.
Sizce birbirimizi ya da birilerini eleştirirken neyi amaçlıyoruz? Gerçekten iyi bir niyetle mi yapıyoruz bunu? Bir düşünelim.
Biliyor musunuz, ben çoğu zaman bunun cevabının “hayır” olduğunu biliyorum.
Hatta bu eleştiri, zamanla yargıya dönüşüyor. Herkes herkesi yargılıyor. Oysa, be güzelim,
diyorum ki:
Herkes kendi iç dünyasına yönelse, “Hayatıma, kendime ne katarım?” diye bakıp öyle ilerlese hayatında… Ne güzel olur oysa.
Ama herkes yapamadığına kinli, düşmanca.
Bilmeden, karşıdakinin hayat ve dünya savaşını eleştirip yargılayabiliyor rahatlıkla.
Her insan en çok kendisinin her şeyi iyi bildiğini sanıyor.
Keşke biraz o çemberinden çıksa, kilitli kapılar arkasındaki zihninde daralıp kalmasa.
Belki de dünyası değişecek, bakışları yenilenecek, güncellenip genişleyecek.
Ama insanoğlu çoğu zaman tembel ve korkak. Ya üşenir o çemberden çıkmaya ya da korkar ötesine geçmeye.
Geçeni de anlayamaz haliyle.
Ama biliyor musunuz, aslında eleştiri – hatta bunu şöyle söyleyeyim: kötü niyetli eleştiri (çünkü biliyorum ki içi dolu, gelişmeyi vaat eden eleştiriler var; kinden, hasetten ve bilgisizlikten uzak, tecrübeyle dolu) – artık bu çemberle de alakalı olmuyor. İnsan, en yakınındakini, en dibindekini bile eleştirebiliyor. Komşu komşuyu yargılıyor, arkadaş arkadaşı, kardeş kardeşi…
Oysa herkes kendiyle ilgilense, iletişimimiz ne güzel olacak.
Mesela dese ki: “Bugün kendime şunu katayım. Bugün insanlığa şöyle bir faydam olsun.”
Ya da kendi hedefinde ne varsa… Çoğumuzun hedefi de yok belki. Ama hayatı bir odak olmadan yaşamak zor. Kaybolup gider insan ve muhabbetler boş yargılardan, eleştirilerden öteye gidemez.
O yüzden güzel insanlar, eleştiriyi bir kenara bırakıp yaşamaya ve güzelliklere odaklanalım.
Onu bunu yargılamayı bırakıp sevmeye odaklanalım. Kalbimiz yumuşamayı öğrensin.
Büyüsün, gelişsin, genişlesin, dolup taşsın.
Olgunlaşalım.
Kendimize ve dünyamıza yenilikler katalım.
“O ne yapmış, o neden yapmış?” demeyin. “Sen ne yaptın, sen neden yaptın?” demeyin.
Gülümseyin.
“Ben kendime ne kattım?” deyin.
“Başkasına ne katıyorum?” deyin.
“İnsanlığa ne sağlıyorum?” deyin.
Sevgiyle kalın.