Yüreğinin kapısını açanlara merhaba 🙂
Geceyi konu almak istedim; doğaçlama bir yazıyla dokunabilmek istiyorum benliğinize. Köşelerde bir yeriniz varsa, iki muhabbet edebiliriz belki.
Kimi insanın kaçışıdır gece, kimi insanın vuslatı; kiminin karargahı, kiminin coşkusu, kiminin sancısı…
Kalabalıkla yoğrulan ruh ve zihin, dinginliğin hasretini çeker. Bende ise gece, kendimle oluşumdur. Issızca içime dalışım, sükutla oturuşum, sadece susuşum…
Gecenin neşesi de hüznü de özeldir, en azından bana öyle geliyor.
Oysa gündüz öyle midir? Aşikardır.
Gece, inci taşır içinde. Arama ümidine kapılır insan. Cüret eder kimisi ve arar o inciyi. 🙂 Belki bulur, belki bulamaz. Parlar bir gece o inci.
Ama ne diye parladığı değişir her gece. Dedim ya, en parlak hüznüne dokunur belki insan, belki de en huzurlu anlarına…
Kendine belki, içindeki o inciye.
Fakat gündüz… Kim düşer inci telaşına? Hesabı ötelenir hep geceye.
Diyorum ki, keşke mümkün olsa da sorsam kelimelerimle, gözleri haşır neşir olanlara tek tek.
Desem ki: Gece sizde ne? Dokundunuz mu hiç inciye? ✨🌚
Aralık 8, 2022